Haber

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Yabancılara mülk satışı ciddi bir sorun değil

MELİS YILDIRIM

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gazimağusa’daki İskele bölgesinde yoğunlaşan yabancılara mülk satışının ciddi bir sorun olmadığını belirterek, “Elbette bunun her türlü milli boyutu da var. İmar yasalarını düzenleyerek, çevreyi, mavi ve yeşili korumak gerekir” dedi. Tatar, en fazla İsraillilerin mülk satın aldığı iddialarına dair, “İsrail bizim düşmanımız değil ki, tehdit olsun. Rumlar gelip satın almıyor. Bize tehdit olanlar Rumlar. İsrailli, yatırım için buradadır. Dünyanın her yerinde, İranlı, Iraklı, Amerikalıya da satış yaptılar. Onların Yahudiler olduğunu nereden sen biliyor musun” diye konuştu.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ve KKTC’den gazetecilerle Lefkoşa’daki Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya geldi. Üç yıldan beri yürüttükleri siyasetin Türkiye’nin de desteğiyle devam ettiğini belirten Tatar, “Bazıları kelime oyunlarıyla kendilerine göre bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Ama bizim kelime oyunlarıyla bir işimiz yok. Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Halkın kendi kaderine karar verme hakkıyla yaklaşıyoruz. Kıbrıs Rum’u kadar bizlerin de devlet tecrübesi vardır” ifadelerini kullandı. Tatar, devamında şöyle konuştu:

“Rum tarafı Ada’nın üçte birinin işgal edildiğini öne sürüyor. Rum tarafı politikasında Annan Planı’na hayır diyerek Avrupa Birliği (AB) üyeliğiyle ödüllendirilmelerinden beri hiçbir değişiklik yoktur. Artık iki egemen devlet arasında işbirliği olur. KKTC’yi tanımayabilir ama KKTC gerçeği vardır.

Biz egemen devlet isek taviz veremeyiz. Masaya oturacaksak egemen iki eşit devlet oturacaktır. Güney Kıbrıs Crans Montana’da bırakıldığı yerden başlamak istiyor, Ada’da sıfır asker, sıfır garantör diyor. Bizim milli siyasetten geri adımımız yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs meselesinde milli siyaset değişikliği olmayacaktır.

Ada’da federal temelde bir anlaşma olduğunda kısa bir süre sonra Türkiye’nin Kıbrıs’tan tümüyle çekilmek zorunda kalacağı, çünkü ne diyorlar, bütün bunlar müzakere tutanaklarında var, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği üyesi olmadığı için mutlak surette modası geçmiş olan garantörlüğü sona erdirilmesi ve AB güvenlik mekanizmalarının Türkiye’nin garantörlüğünün yerine anlaşmalarda yer alması ve Türk askerinin Ada’dan çekilmesi… Böyle bir ortamda elbette çok kısa bir süre sonra otoritelerini Kuzey’e dayayacakları için bizler için ölüm fermanıdır, Kıbrıs Türkü’nün yok oluşudur. Ayrıca Türkiye ile bağlantımızın kopartılması ile hem Türkiye’nin kendi güvenliğinin sarsılması ve Doğu Akdeniz’den dışlanmasıdır. Dolayısıyla AB’ye alınmalarından sonra Kıbrıs’ta bir anlaşma olursa bu mutlak surette iki egemen eşit devletin işbirliğiyle bu anlaşma olabilir.”

“HER TÜRLÜ MİLLİ BOYUTU VAR”

Aralarında ANKA Haber Ajansı’nın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tatar, Gazimağusa’daki İskele bölgesinde yoğunlaşan ve son dönemin önemli gündem maddelerinden olan yabancılara mülk satışının ciddi bir sorun olmadığını belirtti. Tatar, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yabancılara bir konut ve bir dönüm arazi resmi satış söz konusu. Aracılarla satış da gözden geçiriliyor. Bunun yasası var. Elbette bunun her türlü milli boyutu da var. Tarımsal arazileri korumak gerekir, imar yasalarını düzenleyerek, çevreyi, mavi ve yeşili korumak gerekir.

“ÇALKANTILAR VAR AMA ABARTILIYOR”

Burası eğitim ve turizmde marka destinasyon olmuştur. Çalkantılar var ama abartılıyor. Her milletten insanın gelmesi KKTC’nin tanınması için bir fırsattır. ‘Yabancılar geldi Kıbrıs’ı işgal etti’, ben buna inanmıyorum. Güney Kıbrıs’ta 50 bin Rus var, Güney Kıbrıs’ta her milletten insan var.

İsrail bizim düşmanımız değil ki, tehdit olsun. Rumlar gelip satın almıyor. Bize tehdit Rumlar. İsrailli, yatırım için buradadır. Dünyanın her yerinde İranlı, Iraklı, Amerikalıya da satış yaptılar. Onların Yahudiler olduğunu nereden sen biliyor musun?”

“YIPRATICI SÖYLEMLER SONA ERECEK”

KKTC’nin Güzelyurt ilçesindeki Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde başlayan ve çok sayıda üst düzey bürokrat ve yetkilinin tutuklandığı “sahte diploma” krizi için Tatar, “Bu skandala ilişkin KKTC’de bunun genel bir tecrübe olduğunu kabul edemem. Çok iyi eğitim veren üniversitelerimiz var. Bu eğitim sektörümüzü korumamız lazım. YÖK’ten destek talep ettik. YÖK’ün YÖDAK ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak. Yıpratıcı söylemler de sona erecek” dedi.

eruhajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu